Yu-Gi-Oh! Türk     Türk düellocuların buluşma noktası
       

Regionals turnuva raporu

Yazan: Mertcan Hekimoğlu

Merhabalar, ben Mertcan Hekimoğlu. Burada regionals turnuvasının benim için nasıl geçtiğini anlatacağım. İleri düzey bir turnuvanın nasıl işlediğini anlamanıza yardımcı olacağını ümit ediyorum.

Önce turnuva hakkında bilgi vereyim. Regionals turnuvaları Türkiye Şampiyonası'ndan sonra ülkede düzenlenen en önemli turnuvalardır. Senede 4 kere yapılır. Turnuvada derece alan oyuncular Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı kazanır.

Regionals turnuvaları İsviçre usulü ile yapılır. Bu usul lig gibidir ancak bütün oyuncular birbiri ile oynamazlar. Her tur oyuncular kendisi ile aynı puana sahip bir oyuncu ile maç yapar. Maçta 3 düello bulunur. Bu 3 düellodan 2'sini kazanan oyuncu maçı kazanır. Turnuva sonunda en çok puanı toplayan oyuncu şampiyon olur.

Turnuvaya hazırlık

Turnuvaya hazırlık başlığı aslında yanıltıcı çünkü ben bu turnuvaya pek hazırlanamadım. Normalde önemli bir turnuvaya katılacağım zaman o turnuva için özel bir deste tasarlarım. Karşılaşacağım muhtemel deste tiplerini tespit ederim. Haftalarca test yaparım. Ancak bu turnuva öncesinde bunların hiçbirisini yapmadım. Nedenleri de şöyle:

  • Turnuva hazırlık süreci çok büyük zaman alan bir uğraş. Boğaziçi gibi zor bir üniversitede okuyan bir öğrenci olarak bu işe ayıracak yeterli vaktim yoktu.

  • Regionals turnuvalarında şampiyonluk önemli değil. Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı verildiği sürece birincilik, ikincilik veya başka bir derece arasında hiçbir fark yok. Verilen ödül miktarında ufak farklılıklar var ama bu benim için pek de önemli değil. Regionals'da mükemmel performans gerekli değil. Yalnızca iyi olmak yeterli.

  • Regionals turnuvası yılda 4 kere yapılıyor. Bu sayede başarısız olma olasılığı oldukça düşük. Avrupa Şampiyonası'na katılmak için bu turnuvalardan yalnızca birisinin iyi geçmesi yeterli. İyi bir oyuncunun istediği takdirde rahatlıkla Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı elde edebileceğini düşünüyorum.

Bu turnuvaya Ustayı İzleyin bölümünde tanıttığım Randomizer destesi ile katılmaya karar verdim. Aradan geçen süre boyunca deste gücünden hiçbir şey kaybetmemişti. Deste güçlü olmasına rağmen geçen Türkiye Şampiyonası'nda karşılaştığım ardından içimde bir eksiklik hissi kalmıştı. Randomizer ile başarılı olmak ve destenin gücünü ispatlamak istiyordum. Elbette deste artık öğrenildiği için sürprizliğini ve rakibi hazırlıksız yakalama avantajını kaybetmişti ama bundan çoktan vazgeçmiştim yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı.

Türkiye Şampiyonası için desteyi o dönemin metasına göre ayarlamıştım ama mevcut meta hakkında hiçbir bilgim yoktu. Bu nedenle ufak değişiklikler yaparak spesifik kartları azaltmaya çalıştım ve her desteye karşı etkili olan kartlar ekledim, Snipe Hunter gibi. Desteyi test etmem söz konusu olmadığı için çok fazla değişiklik yapıp potansiyel olarak dengeyi bozmamaya çalıştım. Bu nedenle matchup'ların fazla değiştiğini düşünmüyorum.

Turnuva için pratik yapmamış olmamın büyük dezavantaj yaratacağını biliyordum ki yarattı da. Yugioh gibi zor bir oyunda pratiğe sahip olmak büyük öneme sahip. Bu dezavantajı azaltmak için Ustayı İzleyin bölümündeki Randomizer videolarını izledim ki bu da turnuva için yaptığım tek hazırlık oldu.

 

TURNUVA

Turnuvaya 44 kişi katıldı. Bu da 6 tur oynanacağı ve ardından ilk 6 kişinin Avrupa Şampiyonası'na katılım hakkı kazanacağı anlamına geliyordu.

1. tur: Deniz Kumbaracı - Macro Monarch

Macro Monarch, Dimensional Fissure ve Macro Cosmos ile D.D. Survivor ve D.D. Scout Plane kartlarını kombo yapan ve bu şekilde elde ettikleri ölümsüz canavarları Monarch çağırmak için kullanan deste tipi.

1. düello: Bu desteye karşı stratejim Deniz'in Dimensional Fissure ve Macro Cosmos kartlarını hedef almaktı. Oyunun başlarında oynadığı Dimensional Fissure'lere karşı Phoenix Wing Wind Blast ve Snipe Hunter savaştım. Ancak daha sonra Macro Cosmos çekti ve ona karşı Phoenix Wing Wind Blast ve Snipe Hunter işe yaramaz hâle geldi. Çünkü bu kartlar ile mezara bir kart göndermek bir ücret. Mezara kart gönderilemediği için bu ücret ödenemiyor ve kart efekti kullanılamıyor. Sonunda 2 ölümsüz D.D. Survivor'ın saldırılarına engel olamadım ve düelloyu kaybettim.

2. düello: Yan desteden 3 MST, 2 Twister ve 2 Pachycephalo girdim. Bu kartların hepsi Macro Monarch'a karşı iyi olduğu için kolay bir galibiyet bekliyordum. Beklediğim gibi de oldu.

3. düello: Bu düelloda her şey yolunda gidiyordu, ta ki Deniz Heavy Storm çekip oynayana kadar. Onu engelleyen hiçbir kartım olmadığı için 5 kart birden kaybettim. Ama devamını getiremedi, çünkü şansıma çok fazla sayıda Monarch çekmişti ve hiçbirisini oynayamıyordu. Bu sayede oyunu kazanabildim.

1-0

 

2. tur: Doğacan Ak - Elemental Hero

1. düello: Her şeyin yolunda gittiği sıradan bir maçtı. Oynadığı tüm canavarları öldürdüm, kart avantajı oluşturdum ve kazandım. Destesinin Skill Drain oynadığını bildiğim için yan desteden 3 tane MST girdim.

2. düello: Rakibim Skill Drain açtı ama bende MST yoktu. Phoenix Wing Wind Blast ile Skill Drain'i bir tur öteledim. Diğer tuzak kartlarım ile de vakit kazandım. Ancak MST hâlâ gelmeyince kartlarım tükendi ve düelloyu kaybettim.

Bu noktada tur süresinin bitimine 10 dakika kalmıştı ve Doğacan birden bire çok yavaş hareket etmeye ve destesini uzun uzun defalarca karıştırmaya başladı. Şüphesiz ki süreye oynuyordu. Yugioh'ta tur süresi bittiğinde oyuncular 5 ek tur oynar ve ardından can puanı yüksek olan oyuncu kazanır. Bu destede de Randomizer bana hasar verdiği için daha avantajlı olduğunu düşünmüş olsa gerek. Ancak 10 dakika oldukça uzun bir süreydi ve tüm bu çabalarına rağmen yeterli oldu.

3. düello: Bu kez Doğacan'ın Skill Drain'ine MST ile karşılık verdim. Sonrasında da her şey yolunda gitti. Süre bittiğinde can puanım onunkinin 2 katıydı. 3 ek turda can puanını 400'e kadar düşürdüm ve sonunda pes etti. Bu düello sırasında Doğacan Skill Drain'in yanı sıra Soul Taker da oynadı ki bu oyunu yavaşlatma tercihini daha da anlamsız hâle getirmişti.

2-0

 

3. tur: Tancan Balkiz - Chaos Dragon

Geçen sene Türkiye Şampiyonası'na hazırlanırken keşfetmiştim ki Chaos Dragon, Randomizer'a karşı en güçlü deste. Randomizer destesinin kazanma stratejisi, rakipten daha fazla kart çekmekten ibaret. Ancak Chaos Dragon'da Sangan, Card Trooper, Lightpulsar Dragon, Eclipse Wyvern gibi kart avantajı oluşturan çok sayıda kart olduğu için bizim kartlarımız daha çabuk tükeniyor ve sonunda ejderlere teslim oluyoruz.

1. düello: Yukarıda anlattığım senaryo aynen bu düelloda gerçekleşti. Bir süre mücadele ettim, kartlarım tükendi ve eski arkadaşım DAD tarafından öldürüldüm.

2. düello: Yan desteden girdiğim Pachycephalo başlangıç elimdeydi. Chaos Dragon destesinin tüm oyun planı büyük ve güçlü ejderleri özel çağırmaktan ibaret olduğu için Pachycephalo rakibe karşı çok etkili. İlk turda Pachycephalo'yu çağırdım ve onu düello boyunca korudum. Böylelikle rakibim ejderlerinin hiçbirisini çağıramadı ve oyunu kazandım.

3. düello: Başlangıç elimde yine Pachycephalo vardı. Yine ilk tur onu oynadım, yine onu düello boyunca hayatta tuttum, rakibim yine ejderlerinin hiçbirisini çağıramadı ve kaybetti.

3-0

 

4. tur: Lemi Yetiz - Six Samurai

Hani bazı insanlar olur ya ilk gördüğün andan itibaren kanın kaynar, Lemi de tam o tip insanlardan biriydi. Bu turun başında hakemler deste listemizin doğruluğunu kontrol ederken keyifle sohbet ettik. Deste kontrolü sırasında hakem Lemi'yi çağırınca "listeyi yazarken hata mı yaptı acaba?" sorusu akıllara geldi. Sonrasında öğrendim ki hakem başta listenin hatalı olduğunu zannedip yanına çağırmış ama aslında listede sorun yokmuş, hakem hata yapmış. Böylelikle Lemi ceza almadı ve düelloya normal bir şekilde başladık.

1. düello: Six Samurai destesi bütün hamlelerini ilk turdan yaptığı için önce onlar başlarsa yaptıkları hamlelere engel olamıyoruz. Bu yüzden bu eşleşmede genellikle önce başlayan kazanıyor. Ama şansıma zar atışını ben kazandım ve bu düelloya ben başladım. Lemi'nin Samurai'larını tuzaklarımla durdurdum ve düelloyu kazandım.

Önce başlayan kişinin kim olduğunun büyük fark yaratması bu eşleşmede yan desteden girilen kartların da buna göre ayarlanmasını gerekli kılıyor. Mesela önce başlayan kişi biz isek Gateway of the Six ve Six Samurai United'a karşı MST girmek gerekli. Ancak önce başlayan rakip ise MST oynadığımızda iş işten geçmiş oluyor. Bu yüzden girmiyoruz. Maxx "C" için ise bunun tam tersi geçerli. Pachycephalo gibi kartlar ise her iki durumda da faydalı.

2. düello: Lemi turuna 2 tane Six Samurai United ile başlayınca başımın belada olduğunu biliyordum. Bu sayede elde edeceği çok sayıda kart işimi zora sokacaktı. Öyle de oldu, turu bana verdiğinde sahasında 3 tane canavar, 3 tane büyü/tuzak kartı duruyordu ve elinde de hâlâ kart vardı. Ben Pot of Duality ile Pachycephalo buldum ve sahaya kapayarak turumu verdim. Ertesi tur Lemi derhal Pachycephalo'ya saldırmaya karar verince başıma ne geleceğini biliyordum: Musakani Magatama. Bu kart Pachycephalo'nun efektini engelledi ve saldırıların ardından 4000 can puanı kaybettim. Ertesi tur ümitsizce desteme doğru uzandım ve beni bu zor durumdan kurtarabilecek tek kartı çektim: 2. Pachycephalo! Kartların kalbi dedikleri bu olsa gerek. Pachycephalo'yu kapayıp turu verdim ve Lemi ona saldırdı. Bu kez Musakani Magatama yoktu ve Pachycephalo tüm canavarları öldürdü. Böylelikle durum birden bire eşitlendi ve düellonun geri kalanında muhteşem bir geri dönüş yaparak maçı kazandım.

4-0

Bu noktada turnuvada benim dışımda namağlup yalnızca 2 oyuncu kalmıştı: Memo ve Ozi. İkisi de benimle oynamak konusunda oldukça isteksizdi. İsviçre usulüne göre üçümizden iki kişi birbiri ile oynayacak, bir kişi de mağlubiyeti olan oyunculardan biri ile karşılaşacaktı. Üçümüzün de Türkiye'nin en eski oyuncularından olmamız, Yugioh'ta başarılı olmak için tecrübenin gerekliliğini gözler önüne seriyor.

 

5. tur: Mehmet Oğuzhan (Memo) Kurt - Agent

Piyango Memo'ya çıktı. Turnuvada ilk defa tanımadığım bir deste ile bu turda karşılaştım. Memo'yu uzun süredir tanıyorum, kendisi ile de defalarca karşılaştım (gerçi kendisi ile son düellomdan bu yana aradan yıllar geçmişti). Ancak oyunculuğundan hiç bu düellodaki kadar etkilenmemiştim. Kendisi benim her hamlemi takip ediyor, üzerinde düşünüyor, anlam çıkarıyor ve kendi oyununu buna göre şekillendiriyordu. Tıpkı benim Randomizer videolarında yaptığım gibi. Ben bu mentaliteyi iyi oyuncu olmanın en önemli şartlarından biri olarak görüyorum. Kötü oyuncular rakiplerinin oynayışını göz ardı ederek hep aynı şekilde oynar. İyi oyuncular ise koşulları analiz eder ve buna göre kendi hamlelerini değiştirmeyi bilirler.

1. düello: Her şey yolunda gitti ve düelloyu kazandım. Düello sırasında Memo'nun hiç tuzak kartı oynadığını görmedim ve bundan dolayı kendisinden Royal Decree bekleyerek yan desteden MST girdim.

2. düello: Bu düelloda ikinci canavarımı çağırdığımda Memo Treacherous Trap Hole çalıştırdı. Bu noktada aklıma ilginç bir fikir geldi. Hakem çağırdım ve Treacherous Trap Hole'a MST zincirleyerek onu mezara gönderirsem Treacherous Trap Hole çözüldüğünde mezarında tuzak kartı olduğu için efektinin çalışıp çalışmayacağını sordum. Ama asıl niyetim bu değildi zira MST'yi çekmemiştim bile. Memo'nun en başından beri hamlelerimi sıkı bir şekilde takip ettiği ve buna göre oynadığının farkındaydım ve ben bu soruyu sorunca sahamda MST olduğunu varsayacağını ve bunun oynayışına etki etme potansiyeli bulunduğunu biliyordum. Kötü bir oyuncuya karşı böyle bir şey işe yaramaz ama Memo gayet iyi oynuyordu.

Her ne kadar nasıl aklıma estiğini anlayamadığım bu fikir çok güzel olsa da ciddi bir fark yaratmadı maalesef. Treacherous Trap Hole'un iki canavarımı birden yemesinin getirdiği dezavantaj çok büyüktü ve bunun sonucunda düelloyu kaybettim. Bu defa MST'leri yan desteye geri koydum çünkü Treacherous Trap Hole'un varlığı Memo'nun destesinde Royal Decree'nin olmadığına işaret ediyordu.

3. düello: Normalde Randomizer düelloları iki oyuncunun da kafa kafaya mücadele ettiği çekişmeli düellolara sahne olmaz. Yendiğiniz düellolarda oyunun başından itibaren her şey kontrolünüz altında olur, yenildiklerinizi ise bir anda kaybedersiniz. Ancak bu düello sonuna kadar süpriz bir şekilde kafa kafaya gitti. Sonunda kaybeden taraf ben oldum.

4-1

Düello sonunda Memo bana gösterdi ki hatalı oynamasam kazanacakmışım. Yaptığım hata oldukça ilginçti bu yüzden detaylı olarak anlatmak istiyorum:

Benim sahamda Infernity Randomizer ve onun arkasında da kapalı Starlight Road ve Phoenix Wing Wind Blast vardı. Memo The Agent of Creation - Venus çağırdı. Ardından Mystical Shine Ball'ları çağırdı ve Xyz çağrısı yaptı. Ben de Phoenix Wing Wind Blast'ı Xyz canavarına açtım. Sonrasında da Venüs saldırıp Randomizer'ımı yok etti. Oysa ki bu düpedüz yanlıştı. Ben Phoenix Wing Wind Blast'ı efektini kullanmadan önce Venus'e atabilirdim. Böylelikle hem Xyz canavarı sahaya gelmemiş olacaktı hem de Venüs'ten kurtulmuş olacaktım. Randomizer da hayatta kalacaktı.

İyi bir oyuncu olmanın en önemli şartlarından bir diğeri de hatalardan ders çıkarmaktır. Ben bu hatayı yapmıştım ve de aynı şeyin tekrar gerçekleşmemesi için neden bu hatayı yaptığımı anlamak zorundaydım. İşin ilginç tarafı şu ki maç sırasında bunu fark etmemiştim bile. Memo söylemese haberim bile olmayacaktı. Tur süresinin bitmesine çok az kalmıştı. Acaba Memo'nun can puanı ödemesinin dezavantaj olduğunu düşünerek mi buna izin vermiştim? Hayır. Eğer öyle olsaydı bunu mutlaka hatırlardım. Ben bir düelloda kritik bir karar anına gelindiğinde mutlaka durur ve düşünürüm. Bir şeyin üzerine düşünüyorsam da o şeyi mutlaka hatırlarım. Bu sayede ben bu yazıyı turnuva bittikten sonra aradan uzunca bir süre geçtikten sonra yazıyor olmama rağmen tüm düelloların tüm kritik anlarını hatırlıyorum. Burada ise düello bittikten hemen sonra pozisyonu hatırlayamayacaktım neredeyse. Belli ki bu kararın üzerinde düşünmemiştim bile. Hata yapmamın sebebini ancak turnuvadan saatler sonra fark edebildim.

Yugioh kartlarının metninde kısa bir süre önce reforma gidildi ve kart metinlerinin yazılış şekli değiştirildi. Artık seçme efektlerinin metninde : işareti kullanılıyor, tıpkı Magic'te olduğu gibi. Ancak arada bir fark var: Magic'te bu efektler instant hızında kullanılabiliyor. Yani rakibin turunda da kullanabiliyorsun veya kart efektine zincirleyebiliyorsun. Yani seçme efektinden ziyade hızlı efekte tekabül ediyor. Aynı şey ise Yugioh'ta geçerli değil. Ben de yıllardır Magic oynayan bir oyuncuyum ve derhal içgüdüsel olarak Venüs'e Phoenix Wing Wind Blast açmam durumunda rakibimin Venüs'ün efektini zincirleyebileceğini varsaydım ve hamle yapmadım. Ben Magic: the Gathering bilgimi her zaman Yugioh'a yardımcı olan bir vasıf olarak gördüm ve burada ilk defa Yugioh'u olumsuz olarak etkilediğini gördüm. Bu oldukça istisnai bir durumdu. İyi haber şu ki aynı hatayı bir daha kesinlikle yapmayacağım.

Her ne ise, turnuvaya geri dönecek olursak geriye yalnızca bir tur kalmıştı ve Avrupa Şampiyonası için bu son turu kazanmam gerekiyordu.

 

6. tur: Ufuk Şanko - Rabbit

Ufuk Şanko geçen sene YugiohTürk'ün Mesaj Panosuna girmiş ve attığı çok sayıda mesajda kendisiyle övünmüş, Randomizer'ın berbat bir deste olduğunu söylemiş, benim oyunculuğuma ve şahsiyetime hakaret etmişti. İlahi güçlerin bir oyunu mudur bilinmez ama bu turnuvanın son turunda ikimiz karşı karşıya geldik. Üstelik yalnızca bu maçın galibi Avrupa Şampiyonası'na gitme hakkını kazanacak.

Yukarıda yazan her şey bir yana, benim maça yaklaşımım hiç değişmedi. Ben sıradan bir düelloya çıkıyormuş gibi oturdum, kazanmaya odaklanarak oynadım. Ne Avrupa Şampiyonası'nı düşündüm, ne de karşımdaki kişinin bana yaptığı saldırıları. Çünkü düello sırasında zihnimi bunlarla meşgul etmenin fayda sağlamayacağını biliyordum.

1. düello: Bu düelloda çektiğim tek Randomizer'ı Ufuk öldürdü. Yenisi gelmeyince ben de öldüm.

2. düello: Bu defa Randomizer'sız kalmadım ve ölen kişi Ufuk oldu.

3. düello: Ufuk düellonun ilk turunda Rescue Rabbit ile Evolzar Laggia çağırdı ki bu benim başıma gelebilecek en kötü şeylerden birisi. Ancak belli ki canavar değil, büyü/tuzak ağırlıklı bir el çekmişti ve Laggia öldükten sonra devamı gelmedi. Fiendish Chain ile ilk 2 Randomizer'ımı durdurdu ama Phoenix Wing Wind Blast ile onu ileriye öteleyerek kart çekmeyi sürdürdüm. Üçüncü Randomizer'a da ulaştıktan sonra kart çekmemi durduramadı. Sonunda da kaybetti.

Maç biter bitmez Ufuk daha kartları toplamaya başlamadan aldığı yenilgiye bahaneler bulmaya ve bebek gibi ağlamaya başladı. Ağlamak tabirini kullanmam sizi yanıltmasın, kendisi üsgün değil aksine son derece sinirliydi. Ne destemin ne de oyunculuğumun iyi olduğunu kabul etti. Bana biraz daha hakaret ettikten sonra kalkıp gitti. Onun bu hâlini izlemekten garip bir haz aldığımı itiraf etmeliyim. Tıpkı oğlum bak git videosunu izlemek gibi insanda adeletin gerçekleştiğine dair bir izlenim, bir hoşnutluk uyandırıyor.

5-1

 

SONUÇ

Maç bittikten sonra öğrendim ki benim 2. turda yendiğim Doğacan turnuvada başka mağlubiyet almayarak son turda Memo ile eşleşmiş ve onu da yenmişti. Böylelikle üçümüz de aynı puanda idik. Hepimizin turnuvayı kazanma şansımız vardı. Aynı puanda birden fazla oyuncu olduğunda daha önce oynadıkları rakiplerinin topladığı puan hesaplanıyor, güçlü rakiplerle oynayanlar turnuvayı daha önde bitirmiş sayılıyor. Benim için kaçıncı sırada bitirdiğimin bir önemi yoktu ama Doğacan 1. olmayı çok istiyordu. Ancak İsviçre sistemi her tur oyuncuları eşit puanlı diğer oyuncularla eşleştirdiği için erken mağlubiyet alan oyuncular genellikle daha zayıf oyuncularla karşılaşıyor. Bu yüzden Doğacan dezavantajlıydı.

Sonuçlar açıklandığında Memo birinci, ben ikinci, Doğacan da üçüncü oldu. Bence isabetli bir sonuç oldu çünkü Memo'nun birinciliği benden çok hak ettiğine inanıyorum. Ayrıca itiraf etmeliyim ki ben pek çok maçta oldukça şanslıydım. Ufuk Şanko 7. olup Avrupa Şampiyonası'na katılım hakkının dışında kaldı. Geçen Türkiye Şampiyonası'nda benim başıma gelen bu kez Ozi'ye oldu ve kendisi başta iyi götürdüğü turnuvada arka arkaya 2 kere yenilerek geriye düştü. Kendisi turnuvayı 8. sırada tamamladı.

 

Sırada ne var?

Ben önümüzdeki Türkiye Şampiyonası'na kadar başka bir turnuvaya katılmayı planlamıyorum. Arada hâlâ başka Regionals turnuvaları var ve bu turnuvalarda derece elde etmek bana maddi avantaj getirecektir. Ancak bu Türkiye'deki Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanan oyuncu sayısının azalacağı anlamına geliyor ki bunu istemiyorum.

Bu yazının başında belirttiğim gibi ben bilinmeyen bir deste ile oynamanın büyük bir avantaj sağladığı düşüncesindeyim. Burada destenin güçlü ve zayıf yanlarını detaylı bir şekilde tanıttığım için Randomizer ile katılmak daha da mantıksızlaştı. Bu nedenle 2013 Türkiye Şampiyonası için tekrar yeni bir deste tasarlayacağım. Umut ediyorum ki bu defa çok daha iyi sonuçlar elde ederim.

Görüşmek üzere.

Mesaj panosunda yorumlayın

Bu desteye sadece 1 kişi sahip olabilecek!

 
   
   Üye Olun!
   Ana Sayfa
   Kurallar
   YugiohTV
   Oyun
   Türkçe Kart Arşivi
   Kart Mağazası
   Mesaj Panosu

YugiohTV ile Yugioh bölümlerini sitemizden izleyin.